Alp ÇAL Avukat / Arabulucu / Ortak
Ömer KÜÇÜKORDU Yasal Stajyer
[email protected]
17 Aralık 2024
A-
A+
27.11.2024 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 7532 sayılı Noterlik Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (“Kanun”) ile oldukça çok sayıda düzenlemede değişiklik yapılmıştır. Değişiklik yapılan her bir kanunu ayrıca bir başlık olarak ele alacağız.
1. Avukatlık Kanunu’nda Yapılan Değişiklikler
Kanun ile avukatlık stajına fiilen engel olmamak kaydıyla herhangi bir işte sigortalı olarak fiilen çalışılmasının önü açılmıştır.
Kanun’a göre adli ve idari yargı hâkim ve savcı adayları veya yardımcıları ile hâkim ve savcılar hariç olmak üzere, kamu kurum ve kuruluşlarının kadro veya pozisyonlarında görev yapanlar da görev yeri saklı kalmak kaydıyla mahkemelerde yapılan staj sürecinde aylıksız veya ücretsiz izinli olarak avukatlık stajı yapabilecektir. Bu dönemde ilgilinin talebi üzerine yıllık izinler de kullandırılabilecektir.
Avukat yanında yapılacak staj sürecinde ise kamu kurum ve kuruluşu tarafından ilgilinin ifa ettiği kamu görevini aksatmayacak şekilde çalışma saatleri ile izin dönemleri ve süreleri düzenlenebilir. Ancak ifa edilen kamu görevinin niteliğinden dolayı aynı anda staj yapma durumunda kamu görevinde aksama ortaya çıkacağı hallerde avukat yanında yapılan staj sürecinde de ilgiliye aylıksız veya ücretsiz izin verilebilecektir.
Kanun’un yürürlük tarihi olan 27.11.2024 tarihinden önce avukatlık stajını başlatan stajyer avukatlar hakkında ise yukarıda açıkladığımız düzenlemeler uygulanmayacaktır.
2. Noterlik Kanunu’nda Yapılan Değişiklikler
Noterlerin tatil günlerinde çalışması ve tatil günlerinde yapabileceği işler 1512 sayılı Noterlik Kanunu’nda vasiyetname tanzim ve tasdiki veya gecikmesinde zarar umulan noterlik işlemleriyle sınırlı olarak belirlenmişti. Kanun ile birlikte ise Noterlik Kanunu’nda sayılan işler kaldırılarak noterlerin tatil gün ve saatlerinde çalışmasına ilişkin usul ve esasların Adalet Bakanlığı tarafından yayımlanacak yönetmelik ile düzenleneceği belirtilmiştir.
Noterlerin ücret tarifesi, her yıl Mart ayında yapılırken Kanun ile birlikte her takvim yılı başında yapılacağı düzenlenmiştir. Noterlerde yapılan işlemler sebebiyle ödenmesi gereken her türlü tutarın nakit, banka kartı veya kredi kartı ve benzeri kartlar kullanılmak suretiyle tahsil olunabileceği düzenlenmiştir.
Diğer taraftan, araç sicil ve tescil sistemi veri tabanında yer alan bilgilerin, Karayolları Trafik Kanunu kapsamında ilgili diğer kişi ve kurumlarla paylaşılması halinde, her bir sorgu veya kayıt başına 2 TL Türkiye Noterler Birliği adına katılım payı alınacağı düzenlenmiştir.
Noterlik İşlemlerinin Elektronik Ortamda Yapılması Hakkında Yönetmelik’in 6.maddesinde belirtilen, noterlerin gerçekleştirdiği örnek verme, defter onaylama, belgeyi bir dilden başka bir dile veya bir yazıdan başka bir yazıya çevirme, imzasız ve onaysız protesto, ihbarname ve ihtarname işlemleri ile tescil işlemlerinin yanı sıra Kanun ile birlikte, ayrıca "el yazısıyla imzalanarak hazırlanan ve güvenli elektronik imzayla Türkiye Noterler Birliği Bilişim Sistemine kaydedilen noterlik işlemleri" ve zaman damgası kullanılmasını gerektiren işlemler de elektronik ortamda yapılabilir hale gelmiştir.
3. Türk Medeni Kanunu’nda Yapılan Değişiklikler
Kanun öncesinde, isim değişikliği halinde yalnızca ilgili nüfus sicilinde kayıt ve ilan olunması yeterliyken Kanun ile birlikte artık adın değiştirildiği nüfus siciline kayıt ve Basın İlan Kurumunun ilan portalında ilan olunması gerekmektedir. Bu ilanda; hükmü veren mahkeme, kararın verildiği tarih, dosyanın esas ve karar numarası ile adının değiştirilmesine karar verilen kişinin nüfusa kayıtlı olduğu yer, doğum tarihi, ana ve baba adı, önceki adı ve soyadı, mahkeme kararıyla verilen yeni adı ve soyadı yer alacaktır.
Türk Medeni Kanunu’na getirilen bir diğer önemli düzenleme ise boşanma davalarına ilişkindir. Boşanma sebeplerine dayalı bir davanın reddedilmesi ve kararın kesinleşmesinden itibaren üç yıl içinde ortak hayatın yeniden kurulamaması durumunda evlilik birliğinin temelden sarsılmış sayılıyordu. Kanun ile birlikte kararın kesinleştiği tarihten itibaren bir yıl boyunca ortak hayat yeniden kurulamamışsa, eşlerden birinin talebiyle boşanmaya karar verilebilecektir. Dolayısıyla önceki düzenlemede öngörülen 3 yıllık süre 1 yıla indirilmiştir.
4. Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’da Yapılan Değişiklikler
Kanun, Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev Ve Yetkileri Hakkında Kanun’da yaptığı değişiklikler ile Cumhuriyet Başsavcı Vekillerinin de Bölge Adliye Mahkemesi’nde bulunması gerektiğini; iş durumunun gereğine göre birden fazla Cumhuriyet Başsavcı Vekilinin de bulunabileceğini; Cumhuriyet Başsavcı Vekillerinin de birinci sınıf olduğunu ve dolayısıyla Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından atanacağı düzenlenmiştir.
5. Ceza Muhakemesi Kanunu’nda Yapılan Değişiklikler
Suçun niteliğinin değiştiğinden bahisle ek savunma yapması için sanığın çağrılması bakımından yapılacak olan bildirimler Ceza Muhakemesi Kanunu’nda açıkça yalnızca varsa müdafiye yapılacağı belirtilmekteydi. Kanun ile birlikte ise hem varsa müdafi hem de sanığa yapılması gerektiği açıkça zikredilmiştir. Ayrıca Kanun’un yaptığı değişiklik ile birlikte, sanığın dosyada var olan son adresine bildirim yapılamaması veya bildirime rağmen duruşmaya gelmemesi hâlinde müdafie yapılan bildirimler yeterli kabul edilecektir.
Türk Ceza Kanunu’nun 102.(cinsel saldırı suçu) ve 103.(çocukların cinsel istismarı) maddelerinde belirtilen suçların vücuda organ veya sair cisim sokulması suretiyle işlenmesi durumunda, mağdur olanların soruşturma evresindeki beyanları, bunlara yönelik hizmet veren merkezlerde Cumhuriyet savcısının nezaretinde uzmanlar aracılığıyla alınacağı düzenlenmekteydi. Değişiklik uyarınca yukarıda belirtilen merkezler, devlet üniversiteleri tarafından da kurulabilecektir.
6. Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’da Yapılan Değişiklikler
Ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlülerin öğretim programlarına ilişkin düzenlemeler, Kanun ile daha detaylı şekilde yeniden düzenlenmiştir. Buna göre, açık ceza infaz kurumları ile çocuk eğitim evlerindeki hükümlüler, tüm öğretim türlerinden yararlanabilecekken; kapalı ceza infaz kurumlarındaki hükümlüler yalnızca kurum içinde sunulan yaygın, dışarıdan ve açık öğretim programlarından faydalanabileceklerdir.
Kapalı ceza infaz kurumlarında, örgün öğretim programlarına katılım, kurumun disiplin, düzen ve güvenliğini tehlikeye atmayacak şekilde ve kurumsal kapasiteye uygun olarak sağlanacaktır.
Kapalı ceza infaz kurumlarındaki hükümlüler, kayıtlı olduğu eğitim kurumlarının sınavlarına, güvenlik tedbirleri alınarak ceza infaz kurumunda katılabilecektir; bu sınavlar çevrim içi olarak yapılabilecekse çevrim içi, mümkün değilse yüz yüze ve ilgili eğitim kurumu görevlisinin gözetiminde gerçekleştirilecektir. Merkezî sınavlar ise belirlenen ceza infaz kurumlarında yapılacaktır.
Açık ceza infaz kurumları ve çocuk eğitim evlerindeki hükümlülerin eğitim veya sınav hakları, ancak başarısızlık, devamsızlık, disiplin cezası gerektiren eylemler veya programın ceza infaz kurumunun işleyişine uygun olmaması hâlinde kısıtlanabilecektir.
7. Danıştay Kanunu, Yargıtay Kanunu, Sayıştay Kanunu ile Hakimler ve Savcılar Kanunu’nda Yapılan Değişiklikler
Değişiklik ile birlikte Danıştay Kanunu, Yargıtay Kanunu, Sayıştay Kanunu ile Hakimler ve Savcılar Kanunu’na kadro cetvelleri eklemek suretiyle Danıştay, Yargıtay, Sayıştay ve Hakimlik ve Savcılık mesleği ifa edenlerin kadro derecesi ve adedi hakkında tablo yayımlanmıştır.
Yayınlara dön