Avukat


A-

A+

Bilirkişilik Kanun Tasarısı

İşbu bilgi notu, Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanmış ve 04.03.2016 tarihinde T.C. Başbakanlık Kanunlar ve Kararlar Genel Müdürlüğü tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunulan “Bilirkişilik Kanun Tasarısı” ve uygulamaya getireceği değişiklikler hakkında bilgi vermek amacıyla hazırlanmıştır.

Adalet Bakanlığı ve Avrupa Birliği arasında 2013 ve 2015 yılları arasında yürütülen “Geliştirilmiş Bilirkişilik Sistemi Eşleştirme Projesi” kapsamında bilirkişilik kurumu ile ilgili düzenlenmeye ihtiyaç duyulan hususlar vurgulanmıştır ve bu çerçevede 17 Nisan 2015 tarihli Yargı Reformu çerçevesinde kurumsal olarak yeniden yapılandırılması hedef olarak yer almıştır.

İlgili Bilirkişilik Kanun Tasarısı ile muhakeme usulünde önemli bir yer tutan bilirkişilik kurumunun işleyişi, bilirkişilerin seçim usulü, mesleki yetkinlik kriterleri, denetimi gibi hususların düzenlenmesi ve bu sayede yargılamanın etkin, hızlı, hak kaybına yol açmadan yapılması amaçlanmaktadır.

Mevcut mevzuat uyarınca, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu, 353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanunu ve 1602 sayılı Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Kanunu kapsamında bilirkişilik kurumuna müracaat mümkündür. Ancak bilirkişilik kurumu ile ilgili bir yeknesaklık sağlanması ve standartların oluşturulması için özel bir kanun niteliğinde olacak olan Bilirkişilik Kanunu’nun yapılması zaruri olmuştur.

1)    Kanunun Amacı ve Kapsamı

Tasarıda kanunun amacı “bilirkişilerin nitelikleri, eğitimi, seçimi ve denetimine ilişkin usul ve esasların belirlenmesi ile bilirkişilik için etkin ve verimli bir kurumsal yapı oluşturulması” olarak belirtilmiştir. Kanun, adli, idari ve askeri yargı alanlarında yürütülen her türlü bilirkişilik faaliyetini kapsaması bakımından uygulamada yeknesaklığı sağlamaya yöneliktir. Gerekçeye göre bilirkişiler oluşturulacak olan listelerden seçilecektir ve bu listelerin oluşturulması görevi yeni oluşturulacak bilirkişilik bölge kurullarına ait olacaktır.

2)    Bilirkişilik Tanımı

Bilirkişilik kurumu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda düzenlenmiş olmakla beraber, tanımı yapılmamıştır. Bilirkişilik kavramı kanun tasarısının genel gerekçesinde şu şekilde tanımlanmıştır:

“Yargılama sürecinde özel veya teknik bilgiyi gerektiren konularda yargı mercileri tarafından bilgi ve görüşüne başvurulan uzman kişiye bilirkişi denilmektedir.”

Kanun tasarısının esas metninde ise bilirkişi; “çözümü uzmanlığı, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde oy ve görüşünü sözlü veya yazılı olarak vermesi için başvurulan gerçek veya özel hukuk tüzel kişisi” şeklinde tanımlanmıştır.

3)    Temel İlkeler

Bilirkişilik kurumu açısından uygulama ve doktrinde yapılan eleştirilerin dikkate alınmasıyla kanun tasarısıyla temel ilkeler belirlenmiştir; bunlar:

  • Bağımsızlık, tarafsızlık, objektiflik
  • Bilirkişinin hukuki değerlendirme ve nitelemede bulunamaması, yalnızca özel ve teknik bilgi gerektiren konularda açıklama yapması
  • Hakimlerin meslekleri gereği çözmeleri gereken hususlarda bilirkişiye başvurulamayacağı
  • Bilirkişilik görevinin bizzat ifa edilmesi gerektiği ve görevini kısmen veya tamamen başkasına devredemeyeceği
  • Bilgi, belge ve sır saklama yükümlülüğü
  • Aynı konuda bir kez rapor alınması esası
  • Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi ve bu sisteme entegre bilişim sistemleri vasıtasıyla ulaşılabilecek bilgiler için bilirkişiye başvurulamayacağı

4)    Bilirkişilik Danışma Kurulu

Kurumsal bir yapının oluşturulması amacıyla, bir Bilirkişilik Danışma Kurulu kurulması öngörülmüştür. Bilirkişilik hizmetlerinin yürütülmesinde çıkacak problemler hakkında çözüm üretmek, bölgelerde oluşturulacak kurulların faaliyetleri hakkında önerilerde bulunmak gibi görevlere sahip olacak bu kurul, birçok kurumdan üye barındıracaktır.

5)    Bilirkişilik Daire Başkanlığı

Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü bünyesinde Bilirkişilik Daire Başkalığı kurulacaktır. Temel olarak başkanlığın görevi, bilirkişilikle ilgili sicil ve listelerin oluşturulmasında esas alınacak temel ve alt uzmanlık alanlarını tespit etmek, bilirkişilerin uyması gereken etik ilkeleri belirlemek, bilirkişilerin esas alacağı rehber ilkeler ile raporlarında bulunması gereken standartları tespit etmek, bilirkişilik temel eğitimine ilişkin usul ve esasları belirlemek ve bilirkişilik kurumu ile ilgili gerekli düzenlemeleri yapmaktır. Başkanlığın bilirkişiler üzerinde doğrudan tasarruf yetkisi olmayacaktır; örneğin sicil veya listeye kaydetme, çıkarma disiplin yaptırımları gibi uygulamalarda bulunabilecek bir yapıdan söz edilemez.

6)    Bilirkişilik Bölge Kurulları

Kanun tasarısı ile her bölge adliye mahkemesinin bulunduğu yerde bir bilirkişilik bölge kurulunun da kurulması planlanmaktadır. Bu kurulların yapısı için birinci derece mahkemesi ve bölge adliye mahkemesi temsilcilerinden oluşan bir model öngörülmektedir. Kurullar, adalet müfettişlerince denetlenecektir.

Bilirkişiliğe kabul, sicil ve listeye kayıt gibi kararlar, sicil ve listeden çıkarma gibi yaptırım kararları, denetim ve performans değerlendirmeleri bilirkişilik bölge kurullarının görev alanına girmektedir.

7)    Bilirkişiliğe Kabul Şartları

Kanun tasarısının 10. maddesinin 1. fıkrasının a bendinde sayılan suçlardan dolayı mahkumiyeti bulunmamak, daha önce bilirkişilikten çıkarılmış olmamak, başka bir bölge kurulunda kayıtlı olmamak, bilirkişilik temel eğitimini tamamlamak, uzmanlık alanında asgari 5 yıl fiilen çalışmış olmak gibi şartlarla, bilirkişilik kurumunun kalitesinin ve standartlarının artırılması amaçlanmıştır.

Hukuk öğrenimi görmüş kişilerin, hukuk alanı dışında ayrı bir uzmanlığa sahip olduklarını ve sayılan şartları taşıdıklarını belgelendirmeleri gerekecektir, aksi takdirde bilirkişilik sicili ve listesine kayıtları mümkün olmayacaktır. Bu husus 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 63. Maddesine de aynı şekilde eklenecektir.

8)    Bilirkişilik Sicili ve Listeleri

Bilirkişilik kurumunu bir düzene bağlamak ve bilirkişilerin denetlenmesini sağlamak amacıyla bilirkişilik sicili getirilmesi hedeflenmektedir. Sicilde bilirkişiye ait asgari bir takım bilgiler kanunda düzenlendiği şekilde yer alacaktır. Bu siciller yargı mercilerinin ve bölge kurullarının erişimine açılacaktır. Sicile kayıtlı olan bilirkişilerin ad-soyad bilgileri, temel ve alt uzmanlık alanları ve mesleki bilgileri ise herkesin erişimine açılacaktır. Bilirkişiler aynı zamanda bağlı bulundukları bölge kurulunun da listelerinde yer alacaklardır.

9)    Tek Rapor İlkesi

Kanun tasarısının getirdiği en önemli yeniliklerden biri, “aynı konuda bir kez rapor alınması” ilkesidir. Kanun gerekçesinde, temel ilkeler arasında düzenlenen bu ilkenin amacının, uygulamada alınan bilirkişi raporlarına gerekçesiz itirazların gerekçesiz kabulü ve aynı konuyla ilgili birden fazla bilirkişi raporu alınması, böylece yargılamanın gereksiz yere uzatılıp, adil yargılanma hakkının da ihlal ediliyor olmasının önüne geçmek olduğu belirtilmiştir. Rapor talebinde bulunan yargı merciinin dosya içeriğine hakimiyetinin sağlanması ve incelemenin kapsamının açıkça belirlenmesi gerekecektir. Ancak zorunluluk halinde yeni veya ek bilirkişi raporu alınmasının mümkün olabileceği hususu yine gerekçede belirtilmektedir ancak bu zorunluluk halinin neleri kapsayabileceği tanımlanmamıştır.

10)   Cezai Yaptırımlar

Kanun tasarısının 41. maddesi uyarınca, gerçeğe aykırı rapor düzenleyen bilirkişilere verilen hapis cezasının alt sınırı 1 yıldan 3 yıla, üst sınırı ise 3 yıldan 7 yıla çıkartılması öngörülmektedir.

11)   Adli Tıp Kurumu Açısından Kanun Tasarısı

Bilirkişilik Kanunu ile Adli Tıp Kurumu’nun yeniden yapılandırılması hedeflenmektedir. Şöyle ki, Adli Tıp Genel Kurulu’nun kaldırılması, yerine adli tıp ihtisas kurullarından oluşturulan üç ayrı Adli Tıp Üst Kurulları’nın kurulması öngörülmekte, bunun yanında Adli Tıp Üst Kurulları’nın ise Adli Tıp Kurumu Başkanı’nın başkanlığında, ilgili adli tıp ihtisas kurulları başkan ve üyelerinden oluşması planlanmaktadır.

12)   Yürürlük

İlgili kanun tasarısının kanunlaşması halinde, kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girecektir. Kanunun yayımı tarihinden itibaren en geç bir ay içerisinde de Bilirkişilik Danışma Kurulu ve bölge kurullarının üyeleri seçilecek ve Bilirkişilik Daire Başkanlığı’na bildirilecektir.