A-

A+

Konkordato Hakkında Bilinmesi Gerekenler

22 Mayıs 2018 tarihli yazımız ile iflas erteleme kurumunun kaldırılması ve İcra ve İflâs Kanunu Ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında 7101 sayılı Kanun ile konkordatoya ilişkin yapılan önemli değişikliklere değinmiştik (7101 Sayılı Kanunla Gelen Değişiklikler Kapsamında Konkordato Süreci). Anılan kanun değişikliğinin geçerli olduğu 15 Mart 2018 tarihinden bu yana, iflas ertelemenin de hukuken imkânsız hale gelmesi ile borçlarını ödeyemez duruma düşen yaklaşık 200 şirket konkordato başvurusunda bulunmuştur. Bunların arasında gıda, ayakkabı, tekstil, akaryakıt, mücevher, araç kiralama gibi birçok farklı sektörün önde gelen firmaları da bulunmaktadır. Konkordato; borçlu şirketlere bir yandan işletmesel faaliyetlerini devam ettirmek, bir yandan da yaşadıkları nakit sıkışıklığı karşısında ödemelerini uzun vadelere yaymak imkânı tanıması dolayısıyla cazip hale gelmiştir.

Konkordatonun bu denli kısa bir süre içerisinde çokça uygulama alanı bulduğu göz önünde bulundurulduğunda ilerleyen zamanlarda adını daha sık duyacağımız şüphesizdir. Biz de konkordato müessesesi ile ilgili bazı konuları aşağıdaki başlıklar altında inceledik:

İflasa tabi olan- olmayan borçlular

Konkordatoya başvuru için iflasa tabi olmak zorunluluğu aranmamakta olup basında çıkan bazı haberler bu hususta yanıltıcı olabilmektedir. Türk Ticaret Kanunu uyarınca tacir sayılan gerçek kişiler, ticaret şirketleri ve kamu tüzel kişilikleri iflasa tabi olan kişilerdendir. Bununla birlikte tacir olsun veya olmasın tüm gerçek kişiler ile tüzel kişiler konkordatoya başvurma hakkına sahiptir.

İflas- konkordato ayrımı

İflas ile konkordato arasındaki ilişkinin de yanlış aktarıldığı haberlere rastlanmaktadır. Örneğin kaldırılan iflasın ertelenmesi ile konkordato kurumunun karıştırıldığı, konkordato talep edilebilmesi için iflas halinde olmak gerektiği veya konkordato talebinin “konkordato ilanı” olarak yansıtıldığı ve bu talep ile derhal konkordatonun hüküm ifade etmeye başladığı gibi yanıltıcı bilgilere yer verilmektedir.

Borçlunun konkordato talebi; konkordatonun başarıya ulaşamayacağı anlaşılması veya borçlunun komiserin talimatlarına uymaması gibi nedenlerle komiserin raporu üzerine kesin mühlet içinde reddedilir ise mahkemece borçlunun iflasına karar verilir. Yine verilen kesin mühlet içinde İcra İflas Kanunu’nun 305. maddesinde düzenlenen şartlar gerçekleşmediği için konkordato tasdik edilmez ise ve borçlu iflasa tabi şahıslardan ise ve doğrudan doğruya iflas sebeplerinden birisi mevcut olduğu takdirde (örneğin borçlu borca batık ise) mahkeme kendiliğinden borçlunun iflasına karar verir.

Konkordatonun devam eden sözleşmelere etkisi

Birçok şirketin konkordato başvurusunda bulunması ile birlikte bu şirketlerin taraf olduğu sözleşmelerin akıbetinin ne olacağı hususu da gündeme gelmektedir. İcra ve İflas Kanunu’nun 296/I maddesi; sözleşmede taraflardan birinin konkordatoya başvurması halinin sözleşmeyi hükümsüz kılacağına veya karşı tarafa haklı nedenle fesih hakkı vereceğine veya borcu muaccel hale getireceğine dair bir hüküm olması halinde bu hükümlerin geçersiz olacağını düzenlemektedir. 7101 sayılı Kanun’un gerekçesine göre de Kanun koyucu gerçekten konkordato başvurusu akabinde sözleşmelerin devamını sağlamayı öngörmüş ve dolayısıyla sözleşmelerin konkordato talebinden önceki şartlarla devam ettirilmesine ilişkin şartları düzenlemiştir. Böylece günlük hayatta tacirlerin ve avukatların karşısına sıklıkla çıkan “konkordato talebi ya da konkordato ilan edilmesi” durumlarının sözleşmenin diğer tarafı açısından otomatik ve derhal fesih sebebi teşkil ediyor hükmü geçersiz olacak ve sözleşmenin ilgili maddesi kısmi hükümsüz olarak kabul edilecektir.

Konkordato komiserliği

Bilindiği üzere borcunu ödemekte güçlük çeken veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında olan borçlu, mahkemeye bir konkordato ön projesi sunar ve bu proje mahkemece kabul edilir ise geçici mühlet kararı verilir. Bu karar üzerine mahkemece bir de konkordato komiseri tayin edilir. Alacak miktarı ile alacaklı sayısının gerektirdiği durumlarda mahkemece üç konkordato komiseri atanması da mümkündür. Konkordato komiseri, İcra ve İflas Kanunu’nun çerçevesini çizdiği usul ve kurallara göre işlemlerini gerçekleştirecek olan bir kamu görevlisidir.

Konkordato komiserinin belli başlı görevleri aşağıdaki gibidir:

  1. Borçlunun faaliyetlerini denetlemek,
  2. Malvarlığı defterlerini tutarak değerlendirmek ve bu hususlara ilişkin alacaklıları bilgilendirmek,
  3. Mahkemeye ilgili raporu hazırlamak ve gerekirse alacaklılar ile proje müzakereleri yapmak.

Dolayısıyla görevlerinin kapsam ve niteliği gözetildiğinde komiserin tüm bu süreci iyi yönetebilmesi için işinin ehli olması ve borçlunun faaliyet gösterdiği sektöre ilişkin bilgi sahibi olması büyük önem taşımaktadır.

2 Haziran 2018 tarihinde yayımlanıp yürürlüğe giren Konkordato Komiserinin Niteliklerine ve Alacaklılar Kurulunun Zorunlu Olarak Oluşturulmasına Dair Yönetmelik (“Yönetmelik”) uyarınca aranan niteliklerden birisi, en az dört yıllık lisans eğitimi veren fakültelerden veya bunlara denkliği Yükseköğretim Kurulu tarafından kabul edilen yurtiçindeki veya yurtdışındaki öğretim kurumlarından mezun olmak ve beş yıldan az olmamak üzere mesleki tecrübeye sahip bulunmaktır. Öte yandan anılan Yönetmelik ile bir kişinin eş zamanlı olarak beşten fazla dosyada geçici komiser ve komiser olarak görev yapamayacağı da hükme bağlanmıştır. Dolayısıyla konkordatonun uygulama alanı genişledikçe bu alanda uzmanlaşmış kişilere, özellikle de konkordato ilan eden şirketin faaliyetlerini denetleyerek mahkemeye rapor sunmakla yükümlü, işinde uzman konkordato komiserlerine olan ihtiyacın artacağı tartışmasızdır. Doğacak ihtiyacı öngören bazı yüksek eğitim kurumlarının da güncel gelişmelere ayak uydurduğu ve konkordato komiserliği hususunda sertifika programları düzenlediği de ayrıca göze çarpmaktadır.

Aynı tarihte yayımlanan ve 15 Mart 2018 tarihinden sonra yapılan konkordato taleplerine uygulanacak olan Konkordato Gider Avansı Tarifesi uyarınca konkordato talep eden borçlu; her türlü tebligat, posta, bilirkişi, ilan ve komiser ücretlerini ödemelidir. Buna göre Mahkemece belirlenecek ücreti sonradan tamamlanmak üzere, konkordato komiseri olarak görevlendirilecek kişi için asgari 1.000,00 Türk Lirası üzerinden hesaplanan beş aylık ücret tutarının avans olarak ödenmesi gerekmektedir.