A-

A+

Sermaye Hareketleri Genelgesinde Değişiklik Yapıldı

Sermaye Hareketleri Genelgesi’nde (“Genelge”) 11 Mayıs 2020 tarihinde önemli değişiklikler yapıldı. Söz konusu değişikliklere dair önem arz eden hususları sizler için özetledik:

1. Yurt içinde faaliyet gösteren start-up şirketlerin dövizle “convertible debt” almaları mümkün hale geldi

Genelge’de, Türkiye’de yerleşik kişiler ile yurt dışında kurulu girişim sermayesi fonları arasında döviz cinsinden akdedilen paya dönüştürülebilir borç (“convertible debt”) sözleşmelerine dair bazı düzenlemeler yapıldı. Bu düzenlemeler ile Türk mevzuatında “convertible debt” ilk defa dile getirildi ve bu sözleşmelere ilişkin esaslar düzenlenmiş oldu. Bu değişiklikle döviz kredisi kısıtlamalarına start-up şirketler için bir nebze esneklik tanınmak istendiği anlaşılıyor.

Genelge’ye göre sözleşmelerde aşağıdaki şartların sağlanması kaydıyla sözleşmenin tarafı Türkiye’de yerleşik kişinin hesabına transfer edilen dövizle ilgili olarak döviz kredisi kullanımının genel kurallarına dair 14. madde kapsamındaki şartların sağlanması zorunluluğu aranmayacak:  

i. borcun, transfer tarihinden itibaren azami 12 ay içerisinde sermayeye ekleneceğine ilişkin açık bir hükmün yer alması,

ii. şirketin infisahı veya tasfiyesi haricinde söz konusu tutarların mutlaka sermayeye ekleneceğine (borç olarak devam etmeyeceğine) ilişkin bir hükmün bulunması ve

iii. transfer edilen tutarın tamamının sermayeye ekleneceğine ilişkin bir hükmün olması.

Dövizin hesabına transfer edildiği sözleşmenin tarafı Türkiye’de yerleşik kişi tarafından transferin gerçekleştirildiği bankaya ibraz edilecek belgeler ise şöyle sıralanmıştır:

i. İlgili paya dönüştürülebilir borç (“convertible debt”) sözleşmesi,

ii. Şirket tarafından daha önce bu kapsamda sermayeye dönüştürmeksizin fon kullanılmadığına ilişkin yazılı beyan ve

iii. Söz konusu tutarın sermayeye azami 12 ay içerisinde ekleneceğine dair taahhüt yazısı.

Banka, dövizin transfer edildiği Türkiye’de yerleşik kişiden fonu transfer eden kuruluşun ilgili ülke mevzuatına göre girişim sermayesi fonu olduğunu tevsik etmesini, ilgili sözleşmenin bir örneği ile belirtilen yazılı beyan ve taahhüdü isteyerek sözleşmenin yukarıda belirtilen şartları sağlayıp sağlamadığı hususu da dâhil olmak üzere gerekli kontrolleri yapmakla yükümlüdür.

Transfer tarihinden itibaren 12 ay içerisinde sermaye artırımına ilişkin Genelge’de belirtilen belgelerin bankaya ibraz edilmemesi halinde; banka tarafından T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı’na (“Bakanlık”) bildirimde bulunulması ve söz konusu tutarın firma kredi bakiyesine eklenerek Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi’ne bildirilmesi gerekiyor. Mücbir sebep halinde talep üzerine Bakanlık tarafından 12 aylık süre en fazla 6 aya kadar uzatılabilir. Ayrıca söz konusu krediye dönüşen tutarın Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası İstatistik Genel Müdürlüğü’ne de bildirilmesi gerekli.

Genelge’ye göre yurt dışında kurulu girişim sermayesi fonu ile akdedilen sözleşme kapsamında Türkiye’de yerleşik kişiye transfer edilen bedelin sermayeye ilave edilmeksizin kullanılması halinde söz konusu Türkiye’de yerleşik kişi tarafından bir daha yukarıda belirtilen kapsamda fon kullanılamaz.

2. Anonim şirket kuruluşunda yatırılan tutarların payların itibari değerlerinin %25’inden fazla olması durumunda bu tutarların sadece şirketin kullanabileceği şekilde yatırılması zorunlu tutuldu

Anonim şirket kuruluşunda nakden taahhüt edilen payların itibari değerinin en az %25’i tescilden önce, Türkiye’de yerleşik bir bankada, kurulmakta olan şirket adına açılacak özel bir hesaba, sadece şirketin kullanabileceği şekilde yatırılır. Genelge’de yapılan değişiklik ile yatırılan tutarın payların itibari değerinin %25’inden fazla olması durumunda da bu tutarların tümünün sadece şirketin kullanabileceği şekilde yatırılması zorunlu tutuluyor.

3. Sermaye artırımlarında izlenecek prosedürlere dair düzenlemeler yapıldı.

Genelge’nin 6. maddesinde kapsamlı değişiklikler yapılmış olup, yapılan önemli değişiklikler şöyle özetlenebilir:

  • Halka açık ortaklıklarca yurt dışından bankalar aracılığıyla sermaye artırım beyanıyla döviz getirilmesi durumunda uygulanacak prosedürlere dair yeni düzenlemeler getiriliyor. Böylece, halka açık olmayan şirketler ile halka açık şirketlerin sermaye artırımlarında uygulanacak prosedürler ayrıştırılıyor.
  • Halka kapalı şirketlerde şirket kuruluşlarına dair getirilen zorunluluğa paralel olarak sermaye artırımlarında da yatırılan tutarın payların itibari değerlerinin %25’inden fazla olması durumunda da tutarların tümünün sadece şirketin kullanabileceği şekilde yatırılması zorunlu tutuluyor. Genelge’de yapılan değişiklik öncesinde şirketlerde yurt dışından bankalar aracılığıyla sermaye artırım beyanıyla getirilen dövizin 3 ay içinde sermayeye eklenmemesi ve sermaye artırımının belgelenmemesi durumunda gelen dövizin kredi işlemine tabi tutulacağı belirtilmiş iken Genelge’de yapılan değişiklik bu tutarın sahiplerine iade edileceği ancak şirketin beyanı üzerine ilgili tutarın kredi işlemine tabi tutulabileceği belirtiliyor.

4. Döviz geliri olma şartı aranmayan kredilere ilişkin düzenlemelerin yapıldığı 21. madde revize edildi

  • Genelge uyarınca, yatırım teşvik belgesi ("YTB") kapsamında kredi alan Türkiye'deki yerleşik kişiler, döviz geliri şartına bağlı olmaksızın döviz kredisi kullanabilecek. Değişiklik uyarınca, aynı YTB kapsamında daha önceden faiz destekli Türk Lirası kredi kullanılmış ise döviz cinsinden kredi kullandırımı ilgili maddede belirtilen azami tutardan daha önce kullanılan faiz destekli Türk Lirası kredi tutarı ile diğer faiz destekli olmayan Türk Lirası kredi tutarlarının düşümü yapıldıktan sonra kalan tutar üzerinden yapılabilecek.
  • Genelge’de yapılan değişiklik ile, muhtemel döviz gelirlerine dayalı olarak kullanılan döviz kredilerinde 24 ay olarak belirlenen vade sınırlaması kaldırıldı. Ancak, ihracat taahhütlü kredilerde ilgili mevzuatta belirtilen vergi, resim ve harç istisnasından yararlanma süreleri dolduktan sonra söz konusu kredilere vergi, resim ve harç istisnasının uygulanmaması gerekmektedir.
  • Muhtemel döviz gelirleri kapsamında aynı mali yıl içinde, ihracat, transit ticaret, ihracat sayılan satış ve teslimler ile döviz kazandırıcı hizmet ve faaliyetlere ilişkin bağlantıların tevsiki kaydıyla birden fazla kredi kullandırılabilecektir. Bu durumda, belgesiz kullanımlarda mevcut belge ile tevsik edilen tutarın, toplam kullanılmak istenen kredi tutarını karşılamaması halinde aşan kısım için farklı tevsik belgelerinin ibrazı gerekmektedir.
  • Muhtemel döviz gelirleri kapsamında mükerrer belge kullanımının önlenmesi amacı ile Vergi Resim ve Harç İstisnası Belgesi veya Dahilde İşleme İzin Belgesi üzerine, kullandırılan kredi miktarı kadar şerh düşülecek. Belgesiz kullanımlarda firmadan ibraz edilen belgelerin başka bir kredi için kullanılmadığına ya da aynı belgeler kapsamında daha önce kullanılmış olan kredi tutarları ile kullanım tarihlerine ilişkin yazılı beyan alınması ve aracı banka tarafından bu beyana göre mevcut belgelerde tevsik edilen tutarın, kullanılmış ve kullanılmak istenen toplam kredi tutarını karşılayıp karşılamadığının kontrol edilmesi gerekmektedir.

Yukarıdaki bilgiler ışığında, yabancı sermayeli ya da dövizle işlem yapan şirketlerin ilgili işlemleri açısından 11 Mayıs 2020 tarihinde yürürlüğe giren bu önemli yeniliklere dikkat edilmesi gerekmektedir. Ayrıca, bundan böyle convertible debt uygulamalarının da Genelge’de belirlenen şartlar çerçevesinde mümkün hale geldiğini belirtmek isteriz.